No products in the cart.
Sanat ve tasarım dünyasında Bauhaus’un adını sıkça duyulur. Peki ya Sovyetler Birliği’nde, Bauhaus ile benzer bir etki yaratan ancak tarihin gölgesinde kalan Vkhutemas hakkında ne biliyoruz? 1920 yılında Moskova’da kurulan bu yenilikçi sanat ve tasarım akademisi, modernist mimariden grafik tasarıma kadar geniş bir yelpazede eğitim sunarak devrim sonrası Sovyetler’de sanatın geleceğini şekillendirdi.
Vkhutemas (Rusça: Вхутемас), “Yüksek Sanat ve Teknik Stüdyoları” anlamına gelen “Высшие художественно-технические мастерские” kelimelerinin kısaltmasından oluşuyor. 1920’de Sovyet hükümeti tarafından, Vladimir Lenin’in kararnamesiyle kurulan bu akademi, sanatı işçi sınıfı için erişilebilir hale getirmek ve nitelikli sanatçılar, tasarımcılar ve inşaatçılar yetiştirmeyi amaçlıyordu. Sovyet Devrimi’nin etkisiyle eğitim anlayışı radikal bir dönüşüme uğradı ve Vkhutemas, sanat eğitiminin sınırlarını zorlayan bir platforma dönüştü.
Vkhutemas’ın müfredatı dört ana başlıktan oluşuyor: Renk, hacim, grafikler ve uzay. Bu dört disiplin için temellerini bilimsel yöntemlerden alan atölyeler kuruluyor.
Gustav Klutsis tarafından öğretilen ikinci yıl Renk dersi için bir öğrencinin (Nadezhda Kolpakova) tasarımı | Kaynak: archpaper.com
Rus avangardının önemli isimleri bu okulda dersler veriyor. Lyubov Popoya, Konstantin Melnikov bu isimlerden bazıları. Ayrıca Sovyet devrimci ve Stalinist propagandanın önemli isimlerinden fotoğrafçı Gustav Klutsis de bu okulda renk dersleri veriyor.
Lyubov Popova (1889–1924) Seyahat Eden Kadın, 1915 Tuval üstüne yağlıboya Devlet Çağdaş Sanat Müzesi Costakis Koleksiyonu 177.78-2
Lyubov Popova ve öğrencileri |Kaynak: https://monoskop.org/Lyubov_Popova
Sovyet Propaganda Afişi, Gustav Klutsis | Kaynak: meer.com
Ayrıca uçan şehir projesiyle tanınan Georgii Krutikov da bu okulun yetiştirdiği mimarlardan biri. Hatta Krutikov “Uçan Sovyet Şehirleri”ni 1928 tarihinde diploma projesi olarak hazırlıyor.
Herhangi bir ön eğitim şartının aranmadığı Vkhutemas ayrıca bu kadar büyük bir kitleye eğitim veren ilk kurum olarak tarihe geçiyor. Yazının başında da bahsedildiği gibi sosyalist devrimde sınıf farkının olmamasından dolayı toplumun her kesiminden öğrenci burada ders alabiliyor. Devrimden sonra gelişen Rus avagardının kollarının farklı tekniklerle bu okulda ele alınıp aslında öğrencilerinin bu okulda farklı açılardan farklı teorilerle eğitim alması sağlanıyor. Komünist ülke politikalarının bir başka sonucu olarak öğrenci örgütlenmeleri de Vkhutemas’ta aktif bir rol oynayabiliyor. Öğrenciler okulun izlediği avangard fikirlere yön verebiliyor, hatta müfredat üzerinde etkili olabiliyorlar. 20. Yüzyılın başlarında egemen mimari akım haline gelen konstrüktivizm bu öğrenci örgütlerinin hareketleri ile Rusya’da doğuyor.
Uçan Şehir, Georgii Krutikov, 1928 | Kaynak: themindcircle.com
Okul bir çeşit “Sovyet Bauhaus” olarak adlandırılsa da ne yazık ki Vkhutemas, Bauhaus’un kavuştuğu üne hiçbir zaman kavuşamıyor. İki okul da devlet destekli kuruluyor ancak Bauhaus, Nazi faşizmin Weimar Cumhuriyeti’ne son vermesiyle taşınmak ve sonrasında kapanmak zorunda kalıyor. Benzer bir biçimde Vkhutemas ise devrimin hemen sonrasında daha özgür olan Rusya’da sol rejimin katılaşmasıyla varlığını sürdüremiyor. İki okul da tasarımda endüstrileşmek için eğitmek ve zanaatı modern teknolojiyle harmanlamak gibi amaçlarla açılıyor. Vkhutemas aslında Bauhaus’dan çok daha büyük bir okul olsa da yukarıda da belirtildiği gibi Bauhaus’un ününe kavuşamıyor ve Bauhaus’a göre Batı’ya daha az aşina kalıyor. Yine de iki okul arasında çeşitli değiş-tokuşlar düzenlenmeye çalışılıyor ve Vkhutemas Avrupa ülkelerinde çeşitli sergilere de tasarımlar gönderiyor.
Bauhaus’da temel amaç endüstriyel tasarımdayken Vkhutemas’ta başrolü mimarlık departmanı üstleniyor. İki okulda da eğitim önce tüm öğrenciler için temel bir eğitim verildikten sonra öğrenciler uzmanlıklarına göre farklı kollara ayrılıyor bu sayede farklı alanlar arasındaki etkileşimler maksimum seviyede tutuluyor ve öğrencilerin en uygun oldukları alanı bulması sağlanıyor. Hem Vkhutemas’ta hem de Bauhaus’ta eğitim, temel kurstan uzmanlaşmaya doğru ilerse de Bauhaus, “temel form ve materyallerin incelenmesi” üzerine odaklanırken Vkhutemas’taki temel kurs, çizgi gibi soyut unsurlar etrafında yapılandırılıyor. İki okulun eğitimde ele aldığı ideoloji de paralel çizgilerde yer alıyor. Bauhaus, Vkhutemas kadar kitlesel bir eğitim vermiyor ancak onun dışında ele aldıkları programlar benzer şekilde ilerliyor. İki eğitim merkezi de hem bireysel hem de kolektif eğitim ve proje programları izleyebiliyorlar. Öznellikten arınmış belli teorileri olan tasarım süreçleri de bu okulların atölye işleyişlerinde zaman zaman kendini ortaya koyuyor.
Rus Konstrükvizmi, 1927-1929, “The Zuev Workers’ Club”, Moskova, SSCB, Ilya Golosov
İki okul arasındaki bir diğer fark da aslında amaçlarıyla ilgili. Her ne kadar paralel ideolojilerle ilerlediklerinden bahsediliyor olsa da aralarında bu iki okulu temelden ayıran bazı net farklılıklar mevcut. Bauhaus kuruluş döneminde sanatçı ve zanaatkar arasındaki temel farkı ortadan kaldırmayı amaçlıyor ve mimarları, heykeltıraşları ve ressamları zanaatkarlığa geri dönmeye çağırıyor fakat Vkhutemas en başından beri misyonunu modern endüstri için yüksek nitelikli sanatçı ve uygulayıcılar hazırlamak olarak belirliyor. Bauhaus’un ilk başkanı Walter Gropius, daha sonrasında okulun atölyelerini “kitlesel üretime uygun ve zamanımıza özgü ürünlerin prototiplerinin dikkatle geliştirildiği ve sürekli iyileştirildiği laboratuvarlar” olarak yeniden şekillendirse de, yeni estetik paradigmaya yönelik talep, müfredat yapılarına farklı şekillerde yansıyor. Her iki okul da pratik sanatın tüm disiplinlerini bir araya getiriyor ancak mimarlık disipliniyle ilişkilerinde birbirlerinden ayrılıyorlar.
Anna Bokov’un sınıfı. “Metod olarak Avangard, 1920–1930” | Kaynak: garagemca.org
Vkhutemas’taki mimarlık bölümü en prestijli olarak görülse de ülkenin politik çizgisinden dolayı kurumsal düzeyde diğer çalışma alanlarıyla aynı öneme sahip. Bauhaus’ta tüm disiplinler yeni bir mimarinin ayrılmaz bileşenleri olarak düşünülüyor. Sonuç olarak her iki okul da endüstrileşmenin ve post-savaş döneminin getirdiği yeni dünya düzeninin mimari gibi çeşitli alanları etkilemesinin sonucu olarak iki farklı ideoloji temelinde yatan iki farklı ülkede benzer amaçlar ile kuruluyor. Soyvet Rusya’da yer alan okul komünizmin getirisiyle daha kitlesel ve sınıf ayrımı gözetmeyen bir eğitim izlerken Bauhaus’da bu eğitimler daha sınırlı kitlelerle sınırlı kalıyor. Bauhaus etkilerini hala sürdürürken Vkhutemas’ın adı kalıcılığını koruyamıyor.
Kaynaklar: