Japon Bahçe Sanatı ve Kültürü: Josiah Conder’ın Landscape Gardening in Japan (1893) Eseri ve Batı’ya Etkisi

  1. yüzyılın sonları, Japonya’nın geleneksel sanat ve tasarım birikimini Batı dünyasına tanıtma çabalarının hız kazandığı kritik bir dönemi işaret eder. Meiji Restorasyonu sonrasında Japonya, Batılı teknolojileri ve yönetim biçimlerini hızla kabul ederken, bir yandan da kendi kültürel mirasını koruma ve gelecek nesillere aktarma gerekliliğini fark eder. Bu dönemde İngiliz mimar Josiah Conder’ın 1893’te yayımladığı Landscape Gardening in Japan (Japonya’da Peyzaj Bahçeciliği) eseri, Japon bahçe sanatının felsefi ve estetik yönlerini Batılı okurlara tanıtmak için önemli bir araç haline gelir. Conder, Japonya’da modern mimarlık eğitiminin kurucusu olmanın ötesinde, Japon bahçe kültürünün bir “koruyucusu ve yorumlayıcısı” olarak tanınır. Bu yazı, Conder’ın eserinin tarihsel bağlamını, Japon bahçeciliği üzerindeki etkisini, Japon estetik felsefesindeki yansımalarını ve Batı’daki kültürel aktarımını derinlemesine inceler.

Tarihsel Arka Plan: Meiji Restorasyonu ve Conder’ın Japonya’daki Rolü

Meiji Restorasyonu: Japonya’nın Modernleşme Süreci

Meiji Restorasyonu, 1868 yılında Japonya’da gerçekleşen, siyasi, toplumsal ve kültürel bir devrim olarak tarihe geçer. Bu dönemde Japonya, feodal bir sistemden modern bir ulusa dönüşür. Feodal hükümetin yerine Meiji İmparatorluğu geçer ve ülkenin dışa kapalı yapısı yerini Batılılaşma sürecine bırakır. Meiji hükümeti, Batı’nın bilimsel, teknolojik ve sanatsal alanlardaki ilerlemelerini örnek alarak ülkenin modernleşmesine öncülük eder. Bu süreç, Japonya’nın sosyal yapısından eğitim sistemine, sanayi üretiminden devlet yönetimine kadar pek çok alanda köklü değişiklikler getirir. Geleneksel yapılar hızla modern kurumlarla yer değiştirirken, Batı’dan davet edilen uzmanlarla eğitim, teknoloji ve sanayi alanlarında büyük atılımlar yapılır. Bununla birlikte, Japonya’nın kültürel mirasını ve geleneksel değerlerini koruma çabaları da artar. Meiji Restorasyonu’yla birlikte Japonya, hızlı bir şekilde modernleşirken geleneksel sanatlar ve tasarımlar, özellikle bahçe sanatı gibi kültürel öğeler Batılı dünyaya tanıtılmaya başlanır. Josiah Conder gibi yabancı uzmanlar, Japonya’nın özgün tasarım anlayışlarını belgeleyip Batıya aktararak bu süreçte önemli bir rol oynar.

1868’deki Meiji Restorasyonu, Japonya’nın köklü bir dönüşüm sürecine girmesini sağlar. Bu süreç, sadece siyasi ve toplumsal değil, aynı zamanda kültürel değişimleri de beraberinde getirir. Geleneksel yapılar yerini hızla modern kurumlara bırakır, Batı’dan uzmanlar davet edilerek teknoloji, sanat ve eğitim alanlarında büyük atılımlar yapılır. Josiah Conder, Japonya’ya getirilen en önemli yabancı uzmanlardan biri olarak 1876’da Tokyo’ya gelir ve İmparatorluk Mühendislik Koleji’nde (daha sonra Tokyo İmparatorluk Üniversitesi) mimarlık profesörlüğüne atanır. Ancak Conder’ın katkısı, sadece Batı tarzı mimariyi öğretmekle sınırlı kalmaz; aynı zamanda Japon mimarisi ve bahçe kültürünü belgeleyerek dünya çapında tanınmasına katkı sağlar. Japonya’nın hızla Batılılaşan yapıları arasında, geleneksel Japon bahçelerinin yok olma tehlikesi vardır. Conder gibi kültür elçileri ise Japon bahçelerinin korunması ve geleceğe taşınması gerektiğini fark ederler.

Conder’in kitabından çeşitli köprü çizimleri

Conder’ın Landscape Gardening in Japan Eserinin Yazılış Amacı

Conder’ın Japonya’da geçirdiği yıllar, sadece mimarlık alanında değil, aynı zamanda bahçe sanatıyla da bir kültürel etkileşim dönemi olur. 19. yüzyıl sonlarında Tokyo ve diğer şehirlerde pek çok geleneksel daimyo bahçesi, modern şehirleşme ile birlikte tahrip olma ya da işlev değiştirme riskiyle karşı karşıya kalır. Conder, bu tehlikenin farkına vararak, Japon bahçelerinin geleneklerini kayda geçirmeye karar verir ve Landscape Gardening in Japan adlı eserini bu ihtiyacın bir sonucu olarak yazar. Eser, Japon bahçelerini sadece fiziksel unsurlar olarak değil, aynı zamanda onların arkasındaki felsefi ve estetik değerlerle de ele almayı amaçlar. Eserin yazılma amacı, geleneksel Japon bahçeciliğinin Batılılaşma ile kaybolan özelliklerini belgelerken, aynı zamanda Batılı okura Japon kültürüne dair derin bir anlayış sunmaktır.

 

Japon Bahçe Estetiği ve Wabi-Sabi İlkelerinin Yansımaları

Conder, Japon bahçelerindeki tasarım unsurlarını incelerken, bu unsurların derin bir Japon estetiği ve felsefesiyle bağlantılı olduğunu vurgular. Kitapta doğrudan ilişkilendirilmesi de Wabi-Sabi ilkeleri Japon estetiğinin kaynağını bizlere sunar. Wabi-sabi kavramı, Japon kültüründe sadelik, kusurluluk, doğallık ve geçiciliği yücelten bir estetik anlayışıdır. Conder’ın Landscape Gardening in Japan eserinde tanımladığı pek çok bahçe unsuru, wabi-sabi ilkeleriyle örtüşmektedir:

  • Fukinsei (不均斉) – Asimetri ve Düzensizlik: Japon bahçelerinin tasarımında bilinçli bir asimetri kullanımı dikkat çeker. Conder, bahçe köprülerinden bahsederken, bu köprülerin doğrusal olmadığını ve doğrudan doğrusal olmayan yollarla tasarlandığını belirtir. Bu asimetri, doğanın kendiliğinden düzensizliğini simgeler.

Kaynak: www.kcpinternational.com

  • Kansō (簡素) – Sadelik: Wabi-sabi felsefesinin temel ilkelerinden biri olan sadelik, Japon bahçelerindeki tüm öğelerde kendini gösterir. Conder, çay bahçelerinin basit ve sade unsurlarını tarif ederken, bu sade öğelerin estetik olarak bir araya geldiğinde büyük bir güzellik ortaya çıkardığını vurgular.

Selection from Miyako Rinsen Meishō Zue featuring yotsume-gaki in a garden.
Selection from Nihon Sankai Meisan Zue showing yotsume-gaki in a courtyard.

  • Shizen (自然) – Doğallık: Japon bahçelerinde doğaya öykünme esastır; tasarımın tüm öğeleri, doğaya zarar vermeden, ona uyumlu bir şekilde seçilir. Conder, taşların doğal şekillerinin korunarak yerleştirildiğine, hiçbir taşın kasıtlı olarak “yapay” bir biçime sokulmadığına dikkat çeker. 

    Kitaptan Japon bahçe çitleri çizimleri

Conder’ın Eserinin Batı’daki Etkisi ve Kültürel Aktarım

Conder’ın kitabı, yayımlandığı 1893 yılından itibaren Batı dünyasında büyük yankı uyandırır. Japonizm akımının etkisiyle, Japon kültürüne yönelik büyük bir ilgi doğar ve özellikle varlıklı sınıflar Japon tarzı bahçeleri kendi topraklarında kurma yarışına girerler. Conder’ın eseri, Batılı peyzaj mimarları için bir rehber işlevi görür ve Japon bahçeciliği Batı’daki bağlamlarda uygulanmaya başlanır. Edward dönemi İngiltere’sinde, pek çok malikâne ve kamu parkı Japon bahçesi köşeleriyle donatılır. Bu dönemde, Conder’ın kitabının büyük etkisiyle Japon bahçeleri tasarımı Britanya’da popülerleşir.

Conder’ın kitabı, aynı zamanda doğrudan Batı’daki Japon bahçelerinin tasarımına etki eder. Örneğin, İngiltere’deki Newstead Abbey ve İskoçya’daki Cowden Castle gibi malikânelerde, Conder’ın eserinden ilham alarak Japon bahçeleri tasarlanır. Bu yerlerde, kitabın çizimleri ve tarifleri birebir uygulanır ve Japon bahçesinin tasarımı Batı topraklarında hayat bulur.

Newstead Abbey Kaynak: Flickr

Sonuç

Josiah Conder’ın Landscape Gardening in Japan eseri, Japon bahçe sanatını Batı’ya tanıtan ve Japon kültürünü Batılı okurlara anlaşılır bir biçimde sunan önemli bir kaynaktır. Eser, Japon bahçelerinin sadece fiziksel unsurlarını değil, aynı zamanda bu unsurların derin estetik ve felsefi temellerini de Batıya taşır. Conder, Japon bahçelerini sadece egzotik bir merak olarak değil, Batı dünyasında uygulanabilir bir tasarım dili olarak tanıtır. Bugün Batı’daki Japon bahçesi uygulamalarına bakıldığında, Conder’ın tarif ettiği unsurların, taş fenerler, çay evleri, taş köprüler ve bonsai çamları gibi öğelerin, Japon bahçelerinin temel repertuarı haline geldiği görülür. Conder’ın mirası, sadece Japon bahçeciliği için değil, aynı zamanda iki kültür arasında köprü kurarak estetik değerlerin küresel ölçekte paylaşılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

 

Not: Bu yazı yazarın yüksek lisans dönem çalışmasından uyarlanmıştır.

 

Facebook
LinkedIn
X (Twitter)
Telegram
WhatsApp
Pinterest
Email
Print

Working Hours

Not concerds with trends, only with good tastes

Mon-Fri................9-10
Sat-Sun................10-17

Or make a call: